Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır | Ahmet Şerif İzgören

"İnsanlar hayalleriyle yaşarlar ve biraz yaşamaya başlayınca tüm hayallerini kaybederler." 

                                                                                   - Voltaire

Selaaamm :). Bir kişisel gelişim kitabıyla karşınızdayım. Aslında bakarsanız pek bu tarz kitaplar okuyan bir kişi değilim açıkçası. Çünkü bana bu tarz kitaplar çoğu zaman etkisiz ve boşa zaman kaybı gibi gelmiştir. Fakaaattt Ahmet Şerif İzgören'in bu kitabını okuyana kadar. Neyse yavaş yavaş kitaba geçelim artık değil mi ama? :)

Kitabı ilk elime aldığımda her zaman yaptığım gibi arka kapağını çevirerek oradaki yazıları okumaya başladım. Orada en altta kırmızı bir dairenin içinde 'İADE GARANTİSİ' başlığını gördüm ve ben şookk!! İlk kez bir yayınevinin böyle bir şey yaptığına şahit oluyordum. Vaay çok iddialı bir söz dedim kendi kendime. Demek ki bu kadar güveniyorlar, kendilerinden bu kadar eminler geri getirilmeyeceğine dair.

Tabi bunun şaşkınlığı içerisindeyken bir yandan da acaba okuduktan sonra iade edip yerine başka kitap mı alsam o parayla diye düşünüyordum hahahah :)). Hani demiştim ya bu tarz kitaplar beni pek sarmıyor diye, e haliyle insan kitaplığında boş boş duracağına okuduktan sonra geri verir o parayla seveceğim bir kitap alırım diye düşünüyor haliyle. Tabi nereden bilebilirdim ki her şeyin tam tersi olacağını...

Kitaba başladığım ilk andan itibaren, daha önsözünden, beni içine almaya başladı. Gerçek anlamda severek çevirmeye başladım sayfalarını kitabın.

"Hayatın bana öğrettiklerini, dümdüz bir denizin kıyısında bir zeytin ağacının gölgesinde yan yana kızıma anlatıyormuş gibi yazdım. Siz de okurken bizim yanımızda oturuyormuş gibi yapın."

Kitap bizi önsözde yazarın 'Bu kitabı niye yazdım?' sorusuyla karşılıyor. Tabi bu soru karşısında insan daha bir merakla okuyor satırları 'Neden yazmış acaba?' diyerek. Her neyse daha sonrasında yazarın şöyle bir açıklaması var (tabi birçok açıklama yapıyor fakat ben küçük bir bölümünü paylaşıyorum.): "Yazmak sadece bildiklerimizi aktarmamızı sağlamaz ayrıca kafanızda uçuşan fikirleri somuta indirgersiniz ve kendiniz de çokça öğrenirsiniz. Ben bu kitabı yazarken çok şey öğrendim, kendimle ilgili ve daha doğru yapmam gerekenlerle ilgili. Hayata daha fazla dokunmamı sağladı bu kitap."

"Olmamız gereken şeyi, olduğumuz gibi kalarak olamayız."

                                                                   - Max De Pree

Daha ilk sayfalardan bu paragrafıyla bile bana dokunmaya başladı bu kitap. Ve hayatta bazı konular hakkında kararlar almamı sağladı. Düşüncelerimin sadece düşünce olarak kalmasına değil somuta dönüştürmeye de karar verdim diyebiliriz. En başta da neden bu kitap hakkında bir bşog yazmayla başlamıyorum dedim. Ve iştee karşınızdayım :).

Kısacası her satırını büyük ilgiyle okuduğum, her sayfadını büyük bir merakla çevirdiğim, bazen duygulandırırken bir anda tek bir cümlesiyle güldüren, mutlu eden bu kitabı hepinize şiddetle tavsiye ediyorum. OKUYUN! OKUTUN!!

Ah be Ahmet Şerif Hocam nerelerdeydin bunca zamandır. Neden bu kadar geç tanıştım sizinle ve bu kitabınızla. Ama yine de vardır her şeyde bir hayır diyorum. Çünkü belki de yıllar önce okusam o çocukluk/ergenlik kafasıyla beni hiç etkilemeyecek ve bir kenara atılacaktı bu kitap...

Önce böyle bir kitapla bizlere ulaştığınız için size daha sonra da bu yazımı okuyan herkese teşekkür ediyorum. Kitaplarla kalın...

#pringlestakibıyıklıamca